Gerçek Evlilik Hikayeleri 19

Nikâh vakti denen şeye yürekten inanıyorum. Ve nikâh vakti gelmeden kaderini bulsan bile kalem yazmaya başlamıyor. Böyle birkaç hikâye okuduk, işte bu da onlardan biri. 

Sizin aşağıda okuyacağınız yolculuğun detaylarını Selma bana anlattı ama yazma lütfen o kadar özele girmeyelim, dedi. Yazamayacağım ama size şunu söylemek istiyorum; sahibinin sade çok gösterişsiz anlattığı bu hikâyenin alt notlarında epey romantizm de var.

O zaman ben sözü Selma Kocayiğit’e bırakıyorum. 

Okumayı her zaman çok sevdim. Pazar günü akşam olunca yarın okula gideceğim diye kıvranmaktan çok uzak bir çocuktum. Aile sorunlarımızın bana artısı da bu oldu.

Bu sebeple de yüksek lisans her zaman hayalimdi. İşte benim evlilik hikâyem de yüksek lisansa başvurmamla aynı zamanlara denk geliyor. Sıklıkla yanına uğradığım danışman hocamın odasında doktora öğrencisi aynı zamanda akademisyen olan o beyi de sıklıkla görürdüm.  Kendisinden birkaç konuda fikir aldığım da oldu. Konuşmalarımız akademik mevzuların dışına hiç çıkmadı. Bana göre benden oldukça büyük olan bu beyle de ortak konuşacak bir şeyimiz olamazdı.



Sonradan sonraya öğrendiğim kadarı ile ben daha tez aşamasına yeni geçmişken o da doktorasını tamamlamış, bunu söylüyorum zira doktorasını tamamladığı için hocanın yanına gelmek için bir bahanesi kalmamış olması gerekirdi. Ama çoğu zaman randevu ile gittiğim halde orada hocanın odasında oturan o bey artık canımı sıkmaya başlamıştı. Bir gün hoca bana bu hocamız şöyle iyidir böyle iyidir, sizin aranızı yapayım mı, falan demesin mi? Ter boşaldım. Hocam ben flört etmem,ne demek istiyorsunuz, evlenmek falan da düşünmüyorum nereden çıkarıyorsunuz bunları diye bir şeyler geveledim. O zaman bunu anlamadım çok sonradan öğrendim. Meğer bunu söyleten o beymiş. Ben de hoca kendi kendine bir işe kalktı sanmışım.

Sonra tabii o beyi artık görmez oldum. Birkaç kez kampüs içinde karşılaştık ama beni görmezden geldi.

Şimdi düşünüyorum o zamanları. Onun beni böyle görmezden gelmesine epeyce içerlemişim. Hocanın o kadarcık sözü bile kalbime bir şeyler ekmiş. Benim de gönlüm varmış aslında. Ama bunu eşime hiç itiraf etmedim, o kadar da gururumuz kalsın de mi kızlar?

Yüksek lisansımı tamamladıktan sanırım bir yıl kadar sonra Eskişehir’de (üniversitenin adını vermeyim şimdi) bir üniversiteye okutman olarak başvurumu yaptım. İstanbul’dan Eskişehir’e olan yolculuğumun ilk adımını böylelikle attım. Üniversitede o beyi görmeyim mi?

Hiç unutmuyorum, dekanlıktan çıktım, kafeteryaya doğru giderken elinde çantası ile bana doğru yürüyor. O an anladım ben ya. Hayatta böyle bir tesadüf olamazdı. İstanbul’da aynı üniversitede iken resmen onu takip edip Eskişehir’e gelmiştim. Ama bunu irademle yapmamıştım. Kader adım adım beni ona yürütmüştü.

Selma buyur, kendimden çok büyük biriyle evlenemem diyordun ya, al sana.

Daha bitmedi. O anda çarpışıp âşık olmadık tabii. Bu gururlu bey beni pek de tanıyor gibi falan davranmadı. Bir müddet çok muhatap olmamaya çalışarak devam ettik. Sene sonuna doğru bir sempozyuma giden kafileye ben de dâhil oldum. İşte sanırım o yolculukta eşimin başına sonunda beklenen saksı düştü. Yol boyunca benimle ilgilendi. Gittiğimiz yerde hep yanımda idi. Sonradan beni yolculuk sırasında tanıdığı için gözü kapalı evlenmeye karar verdiğini söylüyor.

Durun durun şunu da söyleyim, İstanbul’daki hocamızı sonradan yani evlenince ziyaret ettik, el öptük. Hoca epey bizimle uğraştı hatta eşim hocam ben size öyle bir şey dedirtmedim diye inkâr etmeye falan çalıştı, çok komikti. 

O yolculuktan 8 ay sonra evlendik. 3 yıllık evliyim, mutluyum. Darısını tüm bekar arkadaşlarımın başına diliyorum. 

Not: Siz de hikayenizi bizimle paylaşmak isterseniz ki çok mutlu oluruz, nabrutvebiz@gmail.com adresinden benimle iletişime geçebilirsiniz.
Yazı dizisi:

Görücü usulü evlilik nedir?

Görücü usulü evlilik "Usulü"

Görücü usulü evlilik hakkında bilinmeyenler







Yorum Gönder

29 Yorumlar

  1. Senin evlilik hikayeni okuyacağımız güzel günlerde buluşmak dileğiyle 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canımsın. Hepimizin inşallah :)

      Sil
    2. Evlenme boşver.dizi izlemek daha zevkli.evlilik boktan bişey yaşlanınca çocuklarım olur sevdasina seneler geçiyor odunun tekiyle.hepsi odun değil diyebilirsin.benimki de evlenmeden şekerdi.

      Sil
  2. Yüzümde büyüüüük bir gülümsemeyle okudum Hikaye kendimi frenlememi de sağladı Kader denen bir şey var O seni buluncaya kadar bekle, kendini ortalara atma ve sürekli karşılaştığın insanlara dikkat et dedim :)

    YanıtlaSil
  3. Çok sıcak bir hikaye. Kader, nasip, kısmet kelimelerinin bir tecellisi olmuş. Ne yaparsan yap kaçamıyorsan işte orada seni bekleyen biri var. :) Dilerim bir gün benim de böyle bir hikayem olur. Mutluluklar dilerim efendim...

    YanıtlaSil
  4. Tatlı bir tebessümle okudum hikayenizi, inşallah hep mutlu olun :)

    YanıtlaSil
  5. İtiraf ediyorum en beğendiğim evlilik hikayesi bu oldu. Yolculuk tamışmaları her zaman etkilemiştir beni. Yolculukta tanıdığım ve hayatımı değiştiren, dönüştüren insanlar; veya yeri bende çok ayrı olan dostlarım var. Yolculuklarda var bişey;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç yolculukta dost edinmedim sanırım. genelde asık suratımdan dolayı kimse yanaşmyordur zaten :D senin böyle düşünmen ilginç ve heyecanlı :D

      Sil
  6. Çok güzel böyle hikayeler duymak. Ama okurken benim duam başka yöne kaydı. İnşallah ben de yüksek lisans yapabilirim deyip durdum. :) Kısmet işi olmasa da olur. Orası dediğiniz gibi kadere bakıyor. Sanırım insan kalbini iyi tutunca ve kendini koruyup gözettiğine inandığı yaradanına da sığınınca mutlu bir ömür yaşıyor. Başımıza ne gelirse O'nun elinden diyebilmek ne güzel.

    YanıtlaSil
  7. Söylemediniz mi o zamanlar içerlediğinizii? Bence eşinizin çok hosuna gider bu gurur değil ki güzel bir sey, ne güzel nasip olmus evlenmissiniz :) Allah hayırlı mutlu evlilik nasip etsin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık o çiftler arasında ben bilmem :)
      Amin diyorum sahibi adına.

      Sil
  8. Böyle hikayeleri hep paylaşsan ne güzel olur nabrut abla. Kadere ve nikah vaktine inanmak bence en kolayı ve en güzeli. Allah'ın bizim için yazdığı kader hep süprizlerle dolu. Sabredersek de güzelliklerle. Bir meyvenin olgunlaşmasını beklemek gibi bu bence. Eğer vaktinden önce davranırsan hep acıyı tadarsın, oluruna bırakmak lazım. Benim de çevremde böyle hikayeler çok var. Ama bir tanesi buna çok benziyor. Kuzenimin eşi kuzenimle tanışmadan daha 2-3 gün önce okuduğu şehirden asla biriyle evlenemeyeceğini, orda evlenecek kimse olmadığını söylemiş 😄. Sonra da şansına onunla tanışmış, bir ay sonra da ailesiyle 😂. Aslında hikaye çok derin de anlatmak bana düşmez.
    Her neyse, bence böyle hikayeler daha çok paylaşmalısın. Çünkü ne yazık ki günümüzde dindar kızlar da aşk evliliģini ararken kaderi unutup bu flört hikayelerine çok dalıyorlar. Sonuç tabiki hüsran oluyor.
    Pek yorum yazmasam da blogunu neredeyse iki yıldır çok sıkı takip ediyorum ve çok seviyorum. Şimdilik hoşcakal 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelirse paylaşıyorum tabii.
      Allah bizi doğru yoldan ayırmasın...
      Çok teşekkür edeirm güzel yorumun için.
      sevgiler.

      Sil
  9. İnternetten tanışma evlilik hikayesi olur mu :D :D yazayım mı? ister misin dedim dee saçmalama kızım dedim sonra ahah :D
    En beğendiğim hikaye bu oldu.
    Bu arada blog sablonunu beğenmedim kız. Karışık geldi önceki daha iyiydi.
    Yorum yazmayı bırakan Kerodan sevgilerle :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa çok güzel olurdu. Ben senin hikaeyeni de çok merak ediyorum ^^
      Şablonuma çok uğraşmıştım artık değiştiremem alışın lütfen çiğ tavuk olsun şablonum :D
      Evet ilk yorum bırakan sen olurdun hep :( neden yazmıyorsun bir kusur mu ettik affola :D

      Sil
    2. Boş anımda, devrik cümlelerimle mailine yazarım canım bi ara.
      Eeee olsun bari bize hava hoş :D
      Yok yok kusur etmedin, sabah çayımla okur, yazardım ama artık gelir gelmez işe gömülüyorum :)

      Sil
    3. Anlıyorum, Allah kolaylık versin. İşlerini kolaylasın bloğum şenlensin.
      Tamam yazını da bekliyorum merakla hem de ^^

      Sil
  10. Hikayeyi okuduktan sonra hemen yüksek lisansa başvurmaya karar verdim :) Şaka bir yana, hakikaten çok tatlı bir hikayeydi, tebessüm ederek okudum. Eskişehir'de olması da ayrıca bir ilgimi çekti tabi :) Rabbim mutluluklarını daim etsin inşaallah ^_^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yüksek lisans tamamladım ama bak duruma ahahah :DD
      Değil mi sizin köylü olmuşlar artık :D
      amin.

      Sil
  11. Guzel bir site devamli takipteyim basarilarinizin devamini bekleriz

    YanıtlaSil
  12. Narsist Kestane bu yazıyı beğendi :):) Yalnız Nabrut blogunun yeni tasarımını hiç beğenmedim. Çok karmaşık ve yorucu. Aradığım şeyi bulmakta zorlanıyorum :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa neden öyle diyorsunuz ben çok upraştım bunun için :D
      Nerelerde zorlanıyorsun söyle düzenleyim hemen :)

      Sil
  13. ya mesela yeni post girmişsin izleme kısmından görüyorum yazıya tıklıyorum ama anasayfan da en popülerler var. Yeni yazın kenarda köşede küçücük, arıyorum. Ben günü birlik giremesem de bazen güncel takip etmeye çalışıyorum seni. Bir de görüntü olarak fazla göz yorucu ne bileyim öyle geldi bana. Eskilerin hepsini ayrı ayrı çok severdim. Bilemedim Nabrut ya :(

    YanıtlaSil
  14. Güzel bir hikaye. Teşekkürler.

    YanıtlaSil