Mimlerim





Dokuztepe bir mim yayınlamıştı. Bloglarına ulaşıp bu mimi cevaplamak isteyenler varsaaaa…demiş. Bende parmak kaldırdımJ


Hayalinizdeki meslek nedir?
Ben herşeyi olmak istiyorum.Bir  meslek sahibi olduktan sonra yetinemeyip şimdi ikincisine başlamış biri için cevaplaması çok zor bir soru.


Kışın sürmeyi en çok sevdiğiniz parfüm?
Parfümle aramın pek iyi olduğu söylenemez.
2015 EDİT: Artık çok seviyorum.


Çay mı?kahve mi?sütlü mü?sütsüz mü?
Çay başımın tacı. Kahvenin her türlüsünü çok severim. Sütlü sütsüz fark etmez ama şekerli.


Makyaj hilesiniz?
Makyaj yapmıyorum.
2015 edit: Yaşlandığımı gizlemek adına artık azıcık yapıyorum.


Tam şu anda kucağınıza bir cin düşseydi ve 3 dilek hakkınız olduğunu söyleseydi ne dilerdiniz?
Hemen ölüp hesapsız cennete gitmek L


Kahvaltı öğle yemeği akşam yemeği veya tatlı bu öğünlerden ömrünüz boyunca bir tanesini seçmek zorunda olsaydınız hangisini seçerdiniz?
Ah bu bana sorulacak soru mu?Tabi ki tatlı.Damarlarıma çikolatadan serum bağlasınlar istiyorum J


Eğer hello kıty olsaydınız kurdaleniz ne renk olurdu?
Hello kıty mi oda kim? ben ondan daha şirinimJ


Eğer ömür boyunca tek bir takı takma şansını olsaydı bu ne olurdu?
Saati takıdan sayarsak tabi ki saat.


Sahip olmak istediğiniz yetenek?
Görünmez olmak.


Bitince almaya devam edeceğiniz kozmetik ürünü?
Yüz temizleme jeli


Geleceği görme şansınız olsaydı görmek ister miydiniz?
Evetse neyi görmek isterdiniz?
Tabi ki isterdim. Ama neyi??? Bunu yazmak mümkün değil ah…


Gizli ünlü aşkınız kim?(fotoğrafını koyun)
Benim gizli aşkım yok. Bütün aşklarım aşikar:) Mesela izlediğim her romantik komedinin aktörüne aşık olurum. Film biter aşk da biter. 
Yoldan geçenede aşık olma potansiyelim var.
Şıpsevdinin tekiyim anlaşıldığı üzere.
Yaniiiii ben buraya resim(ler) :) koymaya kalksam blog çöker:) 


Neden blog tutmaya başladınız?
Hayatımın en güzel yaşlarını yaşıyorum. Bu yaşlara tekrar dönmek mümkün değil. İleride bu satırlara bakarak hiç değilse hatırlamak mümkün olur diye düşündüm.
Maksat muhabbet olsun anlayışı da var.


Yorum Gönder

6 Yorumlar

  1. :D blog çöker öylemi:D nabruta bak hele:D

    YanıtlaSil
  2. edebiyatı severim edebiyatçıları da. lakin ayran gönüllü nabrut oldumu şimdi ,her böcüğü beğenmek ?
    neyse Mevlam sahibine bağışlasın o zaman, uslanır bu gönül

    YanıtlaSil
  3. @AMAKI HAYAL ŞİİŞŞŞT ARAMIZDA KİMSEYE SÖYLEME :D

    YanıtlaSil
  4. @NEVAL AMİİİNN
    ŞİMDİ AYRAN GÖNÜLLÜ DEMEYELİM DE ŞIPSEVDİ DİYELİM :)))))
    HER BÖCÜĞÜ DEĞİL DE SIK SIK DEĞİŞEN BAZI BÖCÜKLERİ DİYELİM :))))
    HA HA ANNEME YAKALANMIŞ GİBİ HİSSETTİM KENDİMİ.

    YanıtlaSil
  5. İnsan kendi itibarını düşünüyorsa ağzından çıkan cümlelere dikkat etmek zorundadır. Günlük yazmak gibi blogda da özel sayılabilecek duygu ve düşüncelerinizi yazmak konumunda kalabiliyoruz. Günlük yazmak daha somut oluyor. İsmin cismin ortaya dökülebiliyor. Fakat blog yazmak sanal bir eylemdir. Çünkü rumuzlarla kimlik kullanabiliyoruz. Belki de özel durumların irdelenmesi, farklı kimlik ve kişiliklerden yorum alınmsı, özgürce değerlerin tartışılması ve tartılmsına şahit olabiliyoruz. Adını ve sadını bilmediğimiz, ama yazılarından bir değer olduğu anlaşılan kimliklerin, kişilikleri de aynı zamanda ortaya dökülebiliyor. Bize düşen, iyiniyetli ve gerçekten kulağımıza altın bir küpe olarak takabileceğimiz öğütleri de alabilmiş olmamızdır.

    Profösör rumuzuyla burda yazan blogdaş da bir nevi sanal dosttur. Fakat sanal da iyi bir dost olması, reelde kötü bir insan olduğu anlamına gelemez. Zaten buraya yazan blogdaşlar kendinden önce karşısındakini düşünebiliyorsa, karşı taraf bu samimiyeti hissedecektir. Belki de reeldeki arkadaşlardan görmediği iyi niyeti, samimiyeti, yardımlaşmayı, dayanışmayı ve paylşmayı blogdaşlarından görebilecektir. Blog yazarlığı ve blog dostluğu çok önemlidir. Blog yazarlığı ve paylaşımı da önemlidir. Bu bir lütuftur aslında.

    Bazen kendini çıkmaz bir sokakta hissedebilirsin, bazen öyle sıkıntılar yaşarsın ki bütün duvarlar üzerine yıkılır. Blog dostluğu seviyeli olduğunda, kendine güven ve huzur gelir. Aşamayacağın ve çözemeyeceğin sorun yoktur aslında. Bütün tılsım buradadır.

    YanıtlaSil
  6. @profösör aslında yazdıklarınızı okuyunca şöyle bir afalladım.
    itibarımı düşürecek şeyler mi yazdım dedim.
    geyşa anlayışı ile kızını yetiştiren bir babaya sahip olunca insan her hareketini sorguluyor.
    şuraya bir kaç satır bir şey yazıyorum ama nasıl olsa beni kimse tanımıyor savrukluğunda değilde neyi temsil ediyorum'UN bilincindeyim..

    evet sizinde dediğiniz gibi hep kendimden büyüklerin tecrübesinden yararlanmayı sözlerini kulağıma altın küpe yapmayı düstür edindim.
    eğer çevremdekilerin dediği gibi yaşımdamn çok daha ötesinde deneyim ve bilgi birikimine sahipsem sebebi işte tamda budur...

    profösör rumuzunuzla:) iyi bir blogdaş olduğunuz doğru.blog arkadaşlığının benim açımdan farkı şudur:birebir arkadaşlıkları seçerken çevren çokda geniş değil elinde olanlardan en iyisiini seçmeye çalışırken burada binlerce blog arasında çeşit çeşit insan arasından seçim yapabilme şansın var.ve belki burada günlük hayattaki insanlardan çok daha kaliteli insanlara ulaşabilme şansın var.....

    ama ben hala ilk paragrafta yazdığınıza takılmış acaba nerde hata ettim takıntısı içindeyim tabi.

    YanıtlaSil