Karadenizli erkeklerin özellikleri

Artık Özlem Abla'nın kim olduğundan bahsetmeye gerek duymuyorum. Herkes tanıdı, sevdi diye düşünüyor sözü ona bırakıyorum.

Bu yazıda geçen erkeklerin hepsi Karadenizlidir onu belirteyim . Arkadaşlarımın hem gülüp hem de yok artık dedikleri birkaç şeyi yazdım.

Oturduğumuz yerde meşhur bir tesisatçı var hem köylümüz hem de babamın arkadaşı. İlçenin çok eskilerindendir ve ilçedeki evlerin su ve doğal gaz tesisatının yüzde 70'ini o yapmıştır. İnanılmaz gailesiz bir adamdır. Ben evlenmeden önce bizim evdeki tesisat arızalarına gelirdi. 

Annem eğilip kalkamadığından evdeki eski tarz tuvaleti klozete çevirelim, dedik ve babamın arkadaşını çağırdık, geldi, taktı, gitti.  Tuvalete ilk oturan musluğu açar açmaz ucundaki musluk fırladı, çağırdık güya tamir etti gitti, yine fırladı. Abartısız 4-5 kez çağırdık. Çok affedersiniz  basit bir taharet musluğu için babama klozeti değiştirmeyi teklif etti. Ya saçmalamayın yapma etme baba derken babam kabul etti klozeti komple değiştirdiler. Bu sefer musluğun vana kısmı bozuldu, suyu açınca köy musluğu gibi hem hortuma su veriyor hem yerlere. Yine çağırdık meşhur ustayı geldi gitti, geldi, gitti, geldi. Sonuç: Orayı göl olarak kabul ettik bağrımıza bastık.

Yine annemlerin üst katındaki tuvalet sızdırıyor, tam 5 yıl boyunca çeşitli yerleri göstererek elinde hiçbir alet olmaksızın yer belirleyip kırdı,döktü. Boruları söktü, taktı, her seferinde insanlar 1 gün tuvaletten mahrum kaldı. Teknoloji gelişti kırmadan dökmeden tesisat kaçağı aletleri çıktı ama amcamız eli belinde tespit yapmaya devam etti. 5 yılın sonunda bu taşı komple sökelim sanırım bu sızdırıyor dedi ve bingo taş sızdırıyormuş. 5 yıl tuvalet bildiğin yağmur ormanları gibiydi, neyse ki onu halletti.

Bitti mi bu maceralar bitmedi ev aldım, bizim müteahhit de Karadenizli ve tabi ki tesisat ustamız yine aynı amca. Evi temizledik, yerleştik, mutfak lavabosu akıtıyor, amcayı arıyoruz, durum böyle böyle diye anlatıyoruz. Kapı çalıyor amca içeri giriyor elinde ne bir vida, ne bir somun, sanırsın kaçağa ceketini bağlayıp gidecek. Eli belinde geldi iki sıktırdı, damlatırsa yine bana haber verin, dedi gitti. Ben tabii önceden bildiğimden sinir küpü oldum, ya sabır dedik, eşim halletti neyse ki..

Neyse lavaboya böyle yuvarlak giderler oluyor ya içini göstermeyen ekstra para vermişim almışım, bu arkadaş takmış oda damlatıyor. Yine çağırıyoruz tamam, diyor geliyor. Benim caaanım gümüş giderimi söküp delikli klasik lavabo gideri takıyor, e benim gider ne oldu? Kızım onlar asortik ne yaparsan yap damlatır bunlar eski ama iş görür, deyip bir de taktığı giderin parasını alıp gidiyor. Ya sabır çekiyorum eşim neyse boş ver, diyor.



Duş alıyoruz, akıttığımız su olduğu gibi duşa kabinin altından geliyor çağırıyoruz adamı çözüm tam bir zihnisinir projesi: E bu duş tekneleri hep böyle bunu sökün direk yerdeki kalebodurun üstünde yıkanın sonuç: Banyo her duştan sonra Van Gölü'nden hallice. Bu da benim imtihanım, dedim kabul ettim, şu an hala göl oluyor, rahmet yağdıra yağdıra siliyorum.

Bu kişi aynı zamanda babamın kankası ailecek görüşüyoruz falan. Ben babama atarlandıkça aman ne olacak ya kızım boş ver, diyor. Neden; çünkü al birini vur ötekine! Babam farklı mı oda aynı; gelelim babamın maceralarına...

Beni istemeye gelecekler, tuvaletle banyonun arasında kalan bir duvar var ara holde dışta nemden küf oluyor alçı boya dökülüyor. Babam 2-3 ayda bir kazıyıp yeniliyor. Diyoruz ki misafir gelecek yap şurayı. 1 hafta önceden bugün yarın bugün yarın yapmıyor. Neyse o gün temizlik yaptık, yemekleri hazırladık, gelmelerine yarım saat kalmış, babam boyacı tulumunu giymiş alçıyı karmış mala ve raspa ile içeri girdi baba ne yapıyorsun?  E şurayı yapıyım ayıp olur, ya baba bırak insanlar içeri girecek, yok. Sonuç: İçeri girdiklerinde babam boyanın son katını atıyordu.

Bi' kış ev boyanacak, boyalar alındı, babamın keyfini bekliyoruz. Bizim gelininin elinden gelir biraz, dedi babam ben yarıya kadar boyayayım zaten eşya arkası sende üst kısımları boyarsın fırça izi olmasın. Aaa, dedi babam çok iyi olur! Gelin 1 günde tüm evi koltukların 1 karış üstüne kadar boyadı, akşam babam geldi, e ben sonra boyarım, dedi. Sonuç: 2. Kış bu sene ev hala yarım boyalı Allah'tan alttaki rengin çok az koyusu idi yenisi de ton farkı var sadece. Tabii bir de eskisinin içine çok sim karıştırmışlar bizim gelin yeni boyaya az karıştırmış. Bu sene moda oldu birde bu tarz, birkaç dergide gördüm, anneme gösterdim, iyice tüy diktim olaya. 
Yine evi tadilat yaptırıyoruz bekarken evin duvarları dahil yıkıldı her şey yenilendi, kapı mutfak vs. bir tane musluk var, lavabonun önünde lavabonun seramiğini de yeni taktık, eski köy muslukları olur ya duvardan çıkar, direk musluk o şekilde bir açıyorsun, yüksekten aktığı için lavaboya değer değmez yüzün gözün ıslanıyor. İğrenç bir şey diyorum ki baba şunu lavabonun altına aldıralım ev zaten inşaat. Yok çok masraf yaptım, param yok ya duvarlar bile yıkıldı bir musluktan ne olacak ben vereyim parasını? Yook kalacak. Ohhh ahım tuttu musluğun çevrilen kısmı 4-5 sefer değişti, en sonunda komple yeniledi yaa niye böyle yaptın, bak sonunda dediğime geldin diyorum. Olsun sonuçta mücadele ettim diyor.

Annem rahatsız olduğundan yatak odasına bir wc yaptırmaya karar verdik, yürüyemiyor zaten, gece sorun oluyor sıkıntı çekmesin, dedik. Oda da müsait aman Allah'ım resmen imtihan çektik. Wc tam 3 ayda bitti. Her hafta sonu ev inşaat hiçbir şeye de para vermek istemiyor kendi de inşaatçı bütün biriktirdiği seramiklerle yama yapa yapa wc'nin içini patchwork battaniyeye çevirdi. Sadece desenler renkler farklı olsa iyi, her biri ayrı ebatlarda seramiklerle dolu duvarlar bildiğin Salvador Dali'nin özgün bir eseri. Kapıyı açan kişi acaba usta burada ne yapmaya çalışmış, diyor. Tahmin edersiniz annem sinirden wc'yi kullanmıyor. Babamın savunması e ne yapıcan lüks wc'yi senlen ben kullancaz, diyor.

Babam inşaatçı dememe gerek yok maceralarımızdan anlamışsınızdır sanıyorum. Neyse efem bizim bina eski 3-4 kömürlük var hapsi bilumum babamın malzemeleri ile dolu. Babam bir arsa aldı bir köyden o gün bugündür iflah olamıyoruz. Bir gün bir kamyon çıkma pencere ile geliyor, baba bu ne köyde ki evin pencereleri diyor, e bunlar 5 tane ya 6 pencere olursa diyorum yok, ben evi pencerelere göre yapacağım diyor. Bir gün elinde çıkma bir lavabo. Bir gün tavanlarda kullanılan dekoratif alçıpan karoları. Hatta inanmazsınız bir gün mermer mutfak tezgahı ile geldi. Allah'tan onu bir yere sığdıramadık da eskiciye verdik. Tabii baba daha ortada çakılı bir çivi yok ne olacak bunca malzeme diyoruz kızım ucuz ucuz alıyorum işte evi de yapınca hazır olsun. Aklıma Cem Yılmaz'ın bar açma sevdası geliyor ortada hiçbir şey yok ama ev bar tabureleri ile dolu karısı kızdıkça diyordu ki öyle deme Ayla tabure barın bel kemiğidir. 

Evet erkekler ve ütopik dünyaları hakkında uzuuun hikayeler dinlediniz. İyi Günler Dileriz. 

Yorum Gönder

23 Yorumlar

  1. Bence Karadenizli erkekler diyerek durumun vahametini hafife almışsınız. Zira benim babam da tanıdığım bütün tamirciler de tam da bu portreye uygun resim veriyor. Erkekler ve onların dünyası deyip konuyu kapatmak lazım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahah yani aslında ben de aynısını düşünüyorum. Geçen yaz taşındığımızda babamın bulaşık makinesini kendisi bağlaması ve beni sürekli elektrik çarpması, söylediğimde öyle bir şey olmaması gerektiğini iddia etmesi, en sonunda ben mevta olmadan zorla elektrikçi çağırmamız sürecini hatırladım :DD

      Sil
  2. Ağlar misin güler misin derler ama aynı benim babam. Üstelik karadenizli de değil iç anadolu insanı. Malesef kaderine razı oluyor insan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarıdaki yorumun cevabında ben de seni destekler bir anımı anlattım :) Benim babam da güney doğulu ama yani demek ki klasik türk erkeği sorunu :D

      Sil
  3. Benim babamda tam tersi annem gel musluk damlatıyo bi bak der babam ise usta çağırırım o yapar der pek bi canına düşkündür aynı ben yada ben aynı o 😂😃😄

    YanıtlaSil
  4. Canım babam diyeceğim kimse kusura bakmasın:)
    Yaptı mı tam yapardı. Allah rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah rahmet eylesin. Arada böyle mahirler de var demek :D

      Sil
  5. okurken içim daraldı ama yazıdan değil yaşanılanlar o kadar benzer ki gecen yıl yaşadığımız tamirat anıları geldi aklıma :D üç kez duşa kabin alt kata akıtıyor diye değiştirdik, sonra usta olayın duşa kabinden değil tesisattan olduğunu anladı sağolsun evin bütün su boruları tesisat değişti kır,dök,topla bu olay 1,5 ay sürdü . afedersiniz tuvalet taşı kaç yanlış şekilde takılabilirse taktılar 4 kez tuvalet taşının yeri değişti :S yazarken bile sinirlendim suan neyse sakinim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Usta anıları hiç bitmez. Yani sadece Türkiye'de mi bu kadar beceriksiz bu ustalar bilmiyorum

      Sil
  6. Başlığı değiştirebilir miyiz lütfen.Baba tarafım göçmen karadenizle alakamız yok ama o kadar tanıdık geldi ki bunlar.Resmen bizim ev. Kırılan kırıldığı dökülen döküldüğü yerde kalıyor.Hatta size enlerden bir tanesini anlatayım. 10 12 sene önce yeni taşınmıştık şofbende arıza olmuş.Banyoda takık şofben dururken biz aylarca taşıma suyla banyo yaptık .Annem babama yaptır şunu yaptır şunu diye diye dilinde tüy bitti.Cevap belli tamam bu pazar yaptırıyorum yok filancayı çağırıcam bilmem ne ....Pazarlar geçiyor ama şofben aynı. Pekiii sonra ne mi oldu.Bir pazar günü djjdjd annemi elinde baltayla gördüm bir hışım banyoya gitti tak tuk sesler şofbeni kırdı. Sonra babam yenisi taktırdı filan.işte böyle de bir anımız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haaha :D baban yapmaya girişmemiş neyse ki. Bizde olsa kendi yapmaya kalkıp tüm gün uğraşırdı. Yapardı ama sonra kesin bir şey olurdu :D

      Sil
  7. Benim babam çok başarılı bir ustadır. Gen mirasından kaynaklı bende anlarım tamir tadilat işlerinden ama eşim. Kendi zaten yapmaya yeltenmez ama aylarca usta da çağırmaz. Bir de babanı çağır demez mi? Sırf babamdan utandığımdan evdeki her türlü kadın işi üzerindeyken tadilat ve tamirat işini de üzerime aldım. Ustalarla da ben ilgileniyorum gerektiğinde. Bak yine aklıma geldi ben niye evlenmişim ki? Ne gerek varmış yani? Hiç gerek yokmuş bence :)))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahsettiğin gibi çok yakından birini tanıyorum, kendi yapamadıkları için de başkasını suçlar hatta. Durum feci, kınamıyorum susuyorum :P :D

      Sil
  8. Okurken gözümden yaş geldi vallahi :D Neyse ki bizde babam yapabileceğini yapıyor yapamayacağı işte ustayı çağırıyor da böyle sabrın sınırlarını zorlayan şeyler yaşamıyoruz :D Özlem hanıma çokça sabır diliyorum :))

    YanıtlaSil
  9. Babam tamir edenlerdendir, şimdi olayı oğullarına devretti ama onlar sürüncemeci resmen.Allah eşlerine sabır versin. Benim eşim de tesisat inşaat, elektronik her türlü tamiratı yapar, illa aksaklık çıkar ama tam bitirmeden bırakmaz, tabi ben de yardım ederim. Yarım bıraktığı tek iş taşındığımızda evi boyamaktı. Tamamını boyamadı. Baya direndi yok gerek yok diye. En son bir gün hafif bir yumuşama göstermesiyle soluğu mağazada aldım ve hemen bir kova boya satın aldım. Eve gelince de arabadan boya kovasını yukarı çıkarır mısın dedim ben taşıyamıyorum :D. O kadar çabuk beklemiyordu tabi. Sonunda boyamayı tamamladı da rahatladık. Biliyor artık yarım kalan işe ben girişip onu da katacağım hallediyor :) Asiye

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Of evi bile kendi boyuyor demek :D Saygıyla eğiliyorum :D

      Sil
  10. Biz de hiç katışıksız, saf karadenizliyiz ama sanırım karadenizliliğin az canlı tarafı daha çok baskın olduğu için babam bir iş hayatta yarım kalsın istemez. Emekli polis ama çocukluğundan memur oluncaya kadarki zamanı inşaatlarda çalışarak hatta kalfalığa kadar yükselerek geçmiş. Dolayısıyla işten anlar, yapar da ama başlatana kadar akla karayı seçersin. Çünkü gerek görmediği bir şey konusunda harcama yapmak istemez. Yazı sahibi ablaya ve annesine Allah sabır versin, okurken benim içime darlık girdi. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babalara göre bir şeyin gerek olması da zor oluyor onların aklı farklı işliyor.

      Sil
  11. yarıya kadar okudum içimi kasfet bağladı. Neden mi? aynı karadeniz damarı bizim evdede var. İki yıl kırık avize ile oturduk. Neden mi? ev bireyleri arasında zevkler uyuşmuyor. Birinin beğendiğini öteki beğenmiyor. ablam gitti aldı, ben beğenmedim ama eskisinden güzel biliyorum.
    Bir duvar saati alınacaktı ortak bir şey beğenemedik. Ben sormadan bir şey aldım. kırkbin laf ettiler bu nasıl saat diye. 3 yıl kullandık bozuldu. Yenisini alacağız yine bir karara varamadık. Aklıma gelmişken evime en yakın züccaciyeden bulduğum en sade saati alayım. yoksa duvarda bozuk saatle 2 sene daha yaşayaçağız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahah çok tatlısınız :D
      Bu da enteresan fikri ahengi yakalamamak :D

      Sil