Dindar Bir Doktor Hanım / Kitap Yorumları

Kitabın sadece ismini görüp otobiyografik bir şey olacağını düşünerek sepetime eklemiştim. Beklettiğim, keyifle, temiz, dingin bir kafayla okumayı istediğim, yüksek beklentiler içinde olduğum bir kitaptı.

Cumhuriyetin ilk tesettürlü kadın doktorlarından biri olarak lanse edilen Ayşe Hümeyra Ökten'in hayatından ders niteliğinde, kendime düstur edinebileceğim satırlar okuyacağımı düşünmüştüm.

Öyle olmadı. 

Dindar bir doktor hanım Ayşe Hümeyra Ökten, İmam Hatiplerin kurulmasına ön ayak olan bir öğretmen olan Celaleddin Ökten'in kızı. Okul yıllarında tesettürlü değil, mezun olduktan sonraki yıllarda, çok daha sonra tesettüre giriyor. Bu noktada okula tesettürlü devam ettiğini, o yıllarda bunun nasıl mümkün olduğunu, neler yaşadığını okuyacağımı düşünmüştüm ama o zamanlar tesettüre girmemeyi kendi mi tercih etmiş yoksa ortam mı buna müsaade etmemiş, denemiş mi bu konu hakkında kitapta bir bilgi mevcut değil. Zaten kendi anlattığına göre üniversite hayatı sırasında içkili toplantılara da katılmış, içki içmediğini kimseye söylememiş, kendini gizlemiş. Hatta bir anısını şöyle anlatıyor:

Bir toplantıya davet edilmiştim, o zamanlarda da likör ikramı adet olmuştu. Arkadaşlarımızdan birisinin babası imamdı ve içki içmediğini söyledi, arkadaşlarım da onunla alay ettiler, bense ikram edilen içkiyi aldım ve yanımda içkiyi seven arkadaşıma benimkini de içmek ister mi diye sorarak ona verdim.

Kitabın en büyük handikabı ise söyleşi türünde olması. Aslında A.Hümeyra Ökten Hanımefendinin her şeye rağmen, aradığımı bulamasam da okunmaya değer bir hayat hikayesi var. Lakin bu hayat hikayesini aktarma yolu olarak söyleşi türünün seçilmesi konunun çok dağınık olmasına sebep olmuş. Kronolojik bir sıra yok, bazı sorular aynı cevapların tekrar verilmesini mecbur bırakmış, bu da okumayı epey güçleştirmiş. 

Sorulmayan sorular yüzünden birçok husus boşlukta kalmış. Kısacası söyleşi toparlanıp kitap haline getirilirken ya da daha öncesinde sorular hazırlanırken sağlam bir plan üzerine oturtulmamış. Bir oradan, bir buradan konulara atlanılmış. 

Sonuç olarak başörtüsü nedeniyle sisteme savaş açan bir kadının yaşadıklarını okuyacağımı düşünürken, sisteme ayak uydurmuş bir kadının kendi çapında mütevazı hayatını okumuş oldum. Bana pek bir şey kattığını söyleyemeyeceğim ama A.Hümeyra Hanım'ın hayatı roman tarzında ele alınsaydı ve tabii iyi bir kalemin elinden çıksaydı daha keyifli okunurdu diye düşünüyorum.