Tamam, küçük Emrah’a âşık olduğumu söylemiştim, küçükken ama. Kınamayın, başınıza gelir.

Ne bileyim, benim kuşağım bi’ Tarık Akan, bi’ Tarkan’a âşık olurken ben gitmişim, acıların çocuğunu seçmişim ki, acı dolu hayatımı düşünürsek ironi dolu bir seçim olduğunu söyleyebiliriz.

Olsun, Küçük Emrah’a âşık olan beni de seviyorum, hatalarımla kusurlarımla bir varoluş mücadelesinin yamacında, süper kahramanların azaldığı şu günlerde süper kadın olarak hayatıma devam ediyorum.

Vay be! Varoluş mücadelesi falan bu gün acayip filozofum. Tey Tey!

Yemin ederim şu an ne hakkında yazacaktım ben diye bir düşündüm. Tamam, Küçük Emrah ya da Eşek kadar Emrah, ya da büyümüş durun o da olmadı, İhtiyar Emrah’ın yeni dizisi hakkında yazacaktım.


Bu bakışa aşıktım demek ki :P
Neydi o dizinin adı? Mavi ve Bir şey. ( Aşk ve Mavi imiş :)
Neyse… İsmi de mühim değil. Çünkü hikâye acayip orijinal;

Konak var, İntikam almak için evlenmiş bir kadın var, büyük ihtimalle sonradan celladına aşık olacak. Doğu ağzı ile konuşamayan, karaya gara demesinin yeterli olduğunu sanan ucuz oyuncular var. Gelinini kabullenemeyen kötü kaynana var. Bolca bozkır görüntüsü var. Arka fona da koyarlar damar parçaları. Miss.

Hani benim yaşımda olanlar bilir, Asmalı Konak ile beraber ağalı dizi furyası başlamıştı. Yıllar, yıllar öncesinden bahsediyorum. Küçük Emrah bu furyada bulunamamış ve içinde kalmış, bence yani.

Ya da evlendi ya, karısının dırdırından kurtulmak için ne iş olsa yaparım abi demiş de olabilir. Bilemedim şimdi. 

Diziyi izlemedim, belki haksızlık ediyorum ama fragmanları görüp epeyce eğlendiğimi söylemeliyim. 

Türkiye’de jön mü kalmadı da Emrah’ı getirdiler acaba? Keşke anılarımda ilk aşkım olarak kalsa idi, onu konaklara düşmüş görmeyeydim!