Doğuda beyaz kadın makbuldur bilirsiniz ya da duymuşsunuzdur.
Benim babaannem de pambık gibi beyaz, çıtı pıtı,
ne doktorlar ne mühendisler istedi kıvamında bir hatunmuş.

Ama zamanın evlilik yaş hududunu aşmış, sınırları zorlamış...




Çirkin şansı, çirkin bahtı derler ya;
o baht babaanneme isabet etmemiş, etmemiş de...
Dedeme rast gelmiş.

Sonrası filmlerdeki gibi.
Dedem bir gün bakkala gidiyorum diye çıkmış.
Çıkış o çıkış.

Ardında 3 çocuk ve daha otuzlu yaşların başında fıstık gibi bir hatun bırakmış.

O yüzden aynaya bakıp da kendimi biraz beğenecek olsam (Ferhunde misal), içimden hep tekrar ederim,atlamam.
''Allah'ım ben güzel değilim, bahtım güzel olsun, ben güzel değilim, bahtım güzel olsun''...

Not:Babaannem o kendisini bırakıp giden adamın resmini saklayıp nikahını bile vermeyecek kadar da yürekli ve aşık bir kadın!
Ve gözleri hep hüzünlü bakar.
Düşünürüm hep mi hüzünlüydü o gözler yoksa....

Not2:Aynaya bakmanın sünnet olduğundan burada bahsetmiştim.

Edit:merak edenler için hikayenin devamını da yazacağım.
Dedemin nereye gittiğini şurada yazdım.