Kaybolan Eşylarım

Medine-i Münevvere o kadar sessiz ki! Bu sessizlik Abdülhamit Han’ın Hicaz Demiryolu’nu yaparken Peygamber Efendimiz rahatsız olmasın diye raylara keçe döşetmesi gibi hususi bir saygıdan mı ileri geliyor yoksa kent içindeki insanların rahatlık ve güler yüzünden mi kaynaklanıyor, bilemiyorsunuz.

Mekke’de her şey çok hızlı ve alevli. Yapılacak birçok ibadet ve ibadet yapacak birçok insan var. Gelen herkes gibi yaşayan herkes de celalli.

Ama Medine-i Münevvere’de insanlar sakin, telaşsız, mütebessim.
Peygamber Efendimizin neden bu beldeye hicret ettiğini, Allah’ın neden burayı seçtiğini anlamak zor olmuyor. 

Mekke’de Hazret-i Allah’ın Celal sıfatı tecelli ederken, Medine’de Cemal sıfatı…

Medine’de yemekler daha güzel, hava daha serin, her şey daha düzenli. Peygamber Efendimizin evinde ikram ediliyoruz, sanki tatildeyiz…

Akşam yatıyoruz, 2 saat sonra uyanıp abdestlerimizi alıp apar topar Mescid-i Nebevî’nin yolunu tutuyor, teheccüd ezanına kulaklarımız şahit olsun istiyoruz. 



Evet, 6 vakit ezan okunuyor. Teheccüd vakti de diğer vakitleri aratmıyor, mescit dolup taşıyor. Teheccüdü kılıyor, sabah namazını beklerken tespih namazı kılıyor, sabah namazını kıldıktan sonra otele dönüyor, kahvaltımızı yapıyor, tekrar mescide dönüp Ravza’ya girmek için beklemeye koyuluyoruz. 

Tüm bunları yaparken zerre yorgunluk hissetmiyoruz. İşte ben o zaman ibadet dirisi ne demek tam manası ile anlıyorum. İbadet ehli olmadığım için hiçbir zaman anlamadığım bu terim “ibadet dirisi” ben de ruh buluyor. Zira bir ibadeti bitirip diğerine geçmek, uykusuzluk hiçbiri güçten düşürmüyor, Allah ibadet için inanılmaz bir dirilik veriyor.

Boynumuzda, kaybolursak ya da herhangi bir hastalık, baygınlık vs. durumunda tanınmamız için boynumuza astığımız, diyanetin umre kimlikleri var. Ben bu kimliği Medine’de kaybediyorum. Çekmeceden alıyorum, boynuma takıyorum, odadan çıkarken kimliğimi göremiyorum. O kısa esnada nereye düştü, nasıl kayboldu bir türlü anlam veremiyorum.

Tevatür müdür, bir dayanağı var mıdır, bilinmez, yol arkadaşlarım bana dediler ki; 

Burada bir şeyin kaybolursa bu tekrar geleceğine işarettir.

Tespihim ve zikir matiğim diğer kaybolan eşyalarım arasında olduğu için çok mutlu olarak döndüğümü söylememe bilmem gerek var mı?

Devam edecek...

1.Kısmı şuradan okuyabilirsiniz.
2.Kısmı şuradan okuyabilirsiniz.
3.Kısmı şuradan okuyabilirsiniz.
4.Kısmı şuradan okuyabilirsiniz.
5.Kısmı şuradan okuyabilirsiniz.
6.Kısmı şuradan okuyabilirsiniz.
7.Kısmı şuradan okuyabilirsiniz.


Yorum Gönder

6 Yorumlar

  1. Rabbim birdahaki gidişinde kendini kaybedip onda bulmayı nasip etsin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir dua ettin öyle! Allah razı olsun. Aynısı sana ^^

      Sil
  2. Hz MEVLAM cc Oralarda nefsi emmareyi kaybedip mutmain olmus nefise kalmayı da maneviyatla yogrulmayi da nasip eylesin Inş.

    YanıtlaSil
  3. Instagramdan yazdım ama burdan tekrar dile getireyim. Allah kabul etsin canım. Annemin de aynı şeyleri dile getiriyor olması tesadüf olamaz. Medine nin kokusu bile bambaşka diyor annem. Ne kadar güzel bir duygu olsa gerek. Orada peygamber efendimizin yaşamış olması onun bastığı topraklara basmak... düşüncesi bile tarifsiz... yaşamak nasıl kimbilir. Çok mutlu oldum adına canım. Çok sevindim. Rabbim isteyen herkese nasip etsin. Bu arada başlığa uygun olarak annem de son günlerde tavaf tesbihi ile ayakkabının kaybetmiş. Benim yorumum
    "inşallah bir daha ki sefere beraber gitmek nasip olur anneciğim"
    oldu 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy ne güzel ^^ Umarım sen de annenle beraber en yakın zamanda gider bizzat yaşarsın. Anneciğine de selamlar ghürmetler :*

      Sil