Buruş buruş...

Çocukken sokak kirinden arınmak için girerdim suyun altıa;
Şimdi günah kirlerim var suların akıtamadığı...

Çocukken ellerim buruşuncaya kadar banyoda kalırdım.

Suyu sevmezdim, benim sevdiğim ellerimin buruşmasıydı.

Çocukken, çocukken, çocukken...


Çocukken tekne orucu tutardım, daha ihlaslı, daha samimi, içten....


Ve ben biliyorum ki, çocukken yarım gün tuttuğum, oruç bile sayılmayan oruçları, daha çok severdi Rabbim benden...

Şimdi yemek içmekten oruçluyum da peki ya kalbimin orucu, dilimin orucu, bedenimin orucu...

Oruç sadece ağzımda, bedenimin oruca eşlik ettiği yok....


Ne mutlu tüm bedenle oruç tutanlara....


Ne mutlu tuttuğu oruçları bayram yapmaya değer olanlara....


Not: Otomatik bir post olup Blogger'ınız bayram süresince leyleği havada görmüş durumdadır.

Yorum Gönder

1 Yorumlar